19 Haziran 2008 Perşembe

Carrier karizmayı çizdirmemeli.

Carrier, klima denince ilk akla gelen uluslararası bir marka.
Güvenilir üretici, kaliteli ürün, başarılı servis, müşteriye saygı diye
uzayıp gidiyor markanın başarı algısı. Üstelik bu çok da hak edilmiş bir algı.
Carrier Klima yeni reklamlarında alerjiyi önler, mikropları temizler ve pozitif enerji verir gibi vaadlerini sevimli küçük öykülerle anlatan bir yol seçmiş.

Reklamlar ‘eğer marka isen yapabilirsin’ özgüveninin en güzel örnekleri.
Hem kadının hem de genç kızın olduğu filmlerin samimi bir uslubu var.
Bunlar klima ile dertleşen, dedikodu yapan sevimli ve sıcacık insanlar. Ama mikropları temizleme siparişi veren mafya babası için aynı şeyi söylemek zor.

Popüler olan bir kavram zararlı etkiler içerse de mizahla yumuşuyor ve sakıncasız oluyor zannediliyor. Bazı durumlarda bu yöntem sahiden işe yarıyor. Coca Cola Zero lansman kampanyasında “light erkek” algısını değiştirmek için mafya tiplemesini kullandı ama sevimli
bir mizah ünlüsü ile de durumu dengeledi. Reklamın muhteşem bir matematiği vardı, hiçbir olumsuz algı yaratmadı. Ama bu demek değil ki mafya kullanmak iyi bir formüldür, her reklamı çözer.

Son zamanlarda 'Kurtlar Vadisi' dizisi ile başlayan mafya popülaritesini medya da pompalıyor her fırsatta. Reklam ise doğası gereği pragmatist bir disiplin olduğundan, bundan yararlanmayı marifet belliyor bir süredir. Taşları yerine oturmamış bir sektörde her konu, her durumda kullanılabiliyor, bazen de markalar böyle tehlikeli sulara atılabiliyor.

Hani Carrier klimanın reklama ihtiyacı yok gibi algılanacak bir cümle kurmak istemem ama şunu söylemek geldi içimden. Ürün görseli üzerine bir dış ses dese ki; Carrier Klima şimdi mikropları da öldürüyor, inanın yeter. Carrier böyle “sağlam” bir marka.
Öyle sevimsiz mafya karikatürlerinin ‘helal sana’ onayına falan ihtiyacı yok. Öte yandan güvenilirliğini ‘temiz iş yapma’ felsefesi üzerine konumlandıran Alarko’nun bir ürününün ‘mafya temizliği’ metaforuyla ilişkilendirilmesi de başka bir tuhaflık.
O yüzden olmadı, yakışmadı diyorum.
Alarko bir kez daha düşünmeli reklamlarına onay verirken.
Kim olduğunu hatırlamalı ve karizmayı çizdirmemeli.
Marka olmak zordur ama onu korumak daha da zordur.

Meriç Koloğlu